www.susmayanlar.com
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

www.susmayanlar.com

Susmak istemeyenlerin Mekanına Hoş Geldiniz...
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Kalbin Sağlık ve Hastalık Belirtileri

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin



Mesaj Sayısı : 130
Yaş : 54
Kayıt tarihi : 08/02/08

Kalbin Sağlık ve Hastalık Belirtileri Empty
MesajKonu: Kalbin Sağlık ve Hastalık Belirtileri   Kalbin Sağlık ve Hastalık Belirtileri Icon_minitime27/2/2008, 01:29

Kalbin Sağlık ve Hastalık Belirtileri
Allah'a hamd olsun, ondan yardım dileriz ve kendisine istiğfar ederiz. Günahlarımızdan ve kötülüklerimizden ona sığınırız. Allah'ın hidayet verdiğini kimse saptıramaz ve saptırdığını kimse doğru yola getiremez. Allah'tan başka ibadete layık ilah olmadığına, bir olup ortağının bulunmadığına, Muhammed'in onun kulu ve Rasûlü olduğuna tanıklık / şehadet ederiz. Allah'ın salat ve selamı onun üzerine, aile fertlerine ve ashabına olsun!
Yüce Allah şöyle buyuruyor:
"Kalplerinde hastalık vardır, Allah da hastalıklarını artırmıştır. Yalan söyleyegeldikleri için onlara elem verici bir azab vardır." (2 Bakara/10).
"Allah şeytanın karıştırdığını, kalplerinde hastalık bulunan ve kalpleri kaskatı olan kimseleri sınamayı vesile kılar. Zalimler şüphesiz derin bir ayrılık içindedirler." (22 Hac/53).
"Münafıklar / ikiyüzlüler, kalplerinde fesat bulunanlar, şehirde bozguncu haberler yayanlar, eğer bundan vazgeçmezlerse, and olsun ki, seni onlarla mücadeleye davet ederiz; sonra çevrende az bir zamandan fazla kalamazlar." (33 Ahzab/60).
"Cehennemin bekçilerini yalnız meleklerden kılmışızdır. Sayılarını bildirmekle de, ancak inkar edenlerin denenmesini ve kendilerine kitap verilenlerin kesin bilgi edinmesini ve inananların da imanlarının artmasını sağladık. Kendilerine kitap verilenler ve inananlar şüpheye düşmesinler. Kalplerinde hastalık bulunanlar ve inkarcılar: "Allah bu misalle neyi murat etti?" desinler. İşte Allah, böylece, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola eriştirir. Rabbinin ordularını kendisinden başkası bilmez. Bu, insanoğluna bir öğütten ibarettir." (74 Müddessir/31)
"Ey insanlar! Rabbinizden size bir öğüt ve kalplerde olana şifa, inananlara doğruyu gösteren bir rehber ve rahmet gelmiştir." (10 Yunus/57).
"Kuran'dan inananlara rahmet ve şifa olan şeyler indiriyoruz. O, zalimlerin ise sadece kaybını artırır." (17 İsra/82)
"Onlarla savaşın ki Allah sizin elinizle onları azaplandırsın, rezil etsin ve sizi üstün getirsin de müminlerin gönüllerini ferahlandırsın, kalplerindeki öfkeyi gidersin. Allah dilediğinin tevbesini kabul eder. Allah Bilendir, Hakimdir." (9 Tevbe/14-15).
Vücudun hasta olması, sağlıklı ve iyi olmasının zıttıdır.
Hastalık, normal / tabii hareketini ve idrakini bozan bir bozulma ile olur.
İdrak etmesi ya kör ve sağır olmak gibi bir şekilde kaybolur veya tatlıyı acı algılaması veya halüsinasyonlar görmesi gibi eşyayı başka şekilde algılaması ile olur.
Doğal / tabii hareketinin bozulması da, sindirim gücünün zayıflaması veya muhtaç olduğu yiyeceklerden hoşlanmaması ve zarar verecek şeyleri canının çekmesi ve bundan dolayı ağrılar duyması gibi sebeplerle vücut kimyasının bozulmasıdır. Bu hastalığa rağmen vücut yine de helak olup ölmemekte ve genel olarak iradeli hareket etmeyi kavrama gücüne sahip bulunmaktadır. Bu da vücutta ya nitelik yahut nicelik sebebiyle meydana gelen bir ağrıya yol açmaktadır.
Birincisi, ya besin yetersizliğindendir ki besine ihtiyaç duyar veya besin fazlalılığındandır ki kusmaya ihtiyaç duyar.
İkincisi de, normalin üstünde veya altında ateşin olmasına yolaçar ki tedaviye ihtiyaç gösterir.
Kalbin hastalığı da bu şekildedir. Bir tür bozulma olup ondan dolayı tasavvur etme ve irade gücü bozulur.
- Hakkı göremeyecek yahut olduğundan başka bir şekilde görecek şekilde bozuk tasavvur etmesi bozulma olduğu gibi,
- yararlı haktan nefret edecek ve zararlı batılı sevecek şekilde iradeye sahip olması da bir bozulmadır.
Onun için kalbin hastalığı bazan şek ve şüphelenme ile açıklanır.
Mücahid ve Katade'nin: "Kalplerinde hastalık vardır" ayetini, "Şüphe" ile açıkladığı gibi.
Bazan da zina şehveti ile açıklanır. "Kalbinde hastalık olan kişi kötü şeyler umar" (33 Ahzab/32) ayetinde açıklandığı gibi.
Bundan dolayı el-Haraiti "Kitabu İ'tilali'l-Kulub", yani kalplerin hastalıkları kitabını yazmış ve şehvet hastalığının kastedildiğini belirtmiştir. Sağlıklı kişiye eziyet vermeyen bir şey, hasta kişiye eziyet verir. Örneğin vücudu hastalıktan zayıf düştüğü için hafif sıcak veya soğuk, çalışma gibi şeyler onu rahatsız edebilir.
Hastalık genel olarak hastayı zayıflatır ve sağlıklı kişinin yaptığını yapamaz duruma düşürür.
Sağlık ise, vücudu olduğu gibi korur ve zıddı ile bozulur.
Hastalık benzer sebeplerle artar ve zıddı ile yok olur. Hasta kişide benzer sebepler çoğalırsa, hastalığı artar, kuvveti daha da azalır ve belki de ölür. Ama gücü artıracak ve hastalığı yok edecek sebepler olursa, sağlığı ve gücü artar.
Kalbin hastalığı, saldıran düşmana karşı öfke duymak gibi kalpte meydana gelen bir ağrıdır. İşte bu durum kalbe eziyet verir.
Yüce Allah şöyle buyurur:
"Onlarla savaşın ki Allah sizin elinizle onları cezalandırsın, rezil etsin ve sizi üstün getirsin de müminlerin gönüllerini ferahlandırsın, kalplerindeki öfkeyi gidersin. Allah dilediğinin tevbesini kabul eder. Allah Bilendir, Hakîmdir." (9Tevbe/14-15).
Müminlerin gönüllerini ferahlandırsın ve kalplerindeki öfkeyi gidersin, der. Şifa bulmaları, içlerinde meydana gelen öfkenin kaybolması ile olur. Falan kişi öfkesini giderdi, denir. Kısas, öldürülen kişinin yakınlarının öfkesini giderir.. Bu gam, keder, öfke ve hüzünden şifadır. Bütün bunlar insanın içinde meydana gelen hastalıklardır.
Cehalet ve şüphe de kalbi rahatsız eder.
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur:
"Bilmiyorlarsa, sormaları gerekmez miydi? Sormak, aciz olanın , cehaletin şifasıdır / ilacıdır." (Ebû Dâvûd (1/240) İbn Mâce (1/179) Mecmau'z-Zevaid'de: Senedi munkatı'dır, denilir.)
Bir şeyden şüphelenen kişinin kalbi ızdırap çeker ve hakkında kesin bilgiye sahip oluncaya kadar bu ızdırap sürer. Hakkı açıklayan şeyler söyleyen alimin açıklaması için "Cevabı ile iyileştirdi" denir.
Hastalık, ölümden alt bir durumdur. Kalp, mutlak cehaletle ölür ama biraz cehaletle hastalanır.
Kalbin hastalanması, ölmesi, yaşaması, şifa bulması gibi durumları vardır. Yaşaması, hastalanması, ölümü ve şifa bulması, vücudun yaşamasından, ölmesinden, hastalanmasından ve iyileşmesinden daha büyüktür.
Onun için kalbin hastalığına bir şüphe veya şehvet eklenirse, hastalığını artırır, ama bir bilgi (hikmet) ve öğüt gelirse, iyileşmesinin ve salah bulmasının sebeplerinden olur.
Yüce Allah:
"Allah şeytanın karıştırdığını, kalplerinde hastalık bulunan ve kalpleri kaskatı olan kimseleri sınamayı vesile kılar. Zalimler şüphesiz derin bir ayrılık içindedirler." (22 Hac/53 )buyurur.
Çünkü bu, onlarda şüphe meydana getirmiştir. Kalpleri katılaşmış olanlar, bu hastalıktan dolayı kuruduğu için kalpleri zayıf ve hastadır. Onun için şeytanın verdiği vesvese onlar için fitne olur. Bunların kalpleri imana karşı katılaşmış ve vesvese onlar için fitne olmuştur.
Yüce Allah şöyle buyuruyor:
"Münafıklar / ikiyüzlüler, kalplerinde fesat bulunanlar, şehirde bozguncu haberler yayanlar, eğer bundan vazgeçmezlerse, and olsun ki, seni onlara musallat ederiz; sonra çevrende az bir zamandan fazla kalamazlar." (33 Ahzab/60).
"Cehennemin bekçilerini yalnız meleklerden kılmışızdır. Sayılarını bildirmekle de, ancak inkar edenlerin denenmesini ve kendilerine kitap verilenlerin kesin bilgi edinmesini ve inananların da imanlarının artmasını sağladık. Kendilerine kitap verilenler ve inananlar şüpheye düşmesinler. Kalplerinde (inkar ve inad) hastalığı bulunanlar ve kafirler: "Allah bu misalle neyi murat etti?" desinler. İşte Allah, böylece, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola eriştirir. Rabbinin ordularını kendisinden başkası bilmez. Bu, insanoğluna bir öğütten ibarettir." (74 Müddessir/31)
Bunların kalpleri kafir ve münafıkların kalpleri gibi ölmemiştir ama müminlerin kalpleri gibi sağlam da değildir. Belki içinde şüpheler ve şehvetler hastalığı vardır.
"... Kalbinde (şehvetten arız) hastalık bulunan kimsede arzu uyanabilir..." (33 Ahzab/32) ayetinde belirtildiği gibi şehvet hastalığı vardır.
Sağlam olan kalb yabancı bir kadın görse ona dönüp bakmaz. Ama şehvet hastalığına tutulmuş olan, hastalığın ve zayıflığın derecesine göre karşısına çıkan yabancı kadına döner ve bakar. Kadın işveli veya cilveli konuşacak olursa bu sefer kötü şeyler ummaya başlar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://susmayanlar.com
Admin
Admin



Mesaj Sayısı : 130
Yaş : 54
Kayıt tarihi : 08/02/08

Kalbin Sağlık ve Hastalık Belirtileri Empty
MesajKonu: Kalbin Hastalıkları İki Çeşittir   Kalbin Sağlık ve Hastalık Belirtileri Icon_minitime27/2/2008, 01:31

Kalbin Hastalıkları İki Çeşittir


Amacımız kalbin hastalıklarını bilmektir. Bunlar da iki çeşittir;

1 - His (duyu) bozukluğu,

2 - Doğal / tabii hareketin ve ona bağlı olarak iradenin bozukluğu.

Her ikisi de kişiye acı ve azap verir. His, iradeli ve doğal hareket zamanında kişi lezzet ve nimet tattığı gibi, bunun bozulması halinde de acı ve azap duyar. Onun için nimet, Allah'ın kuluna verdiği ve ona lezzet ve rahatlık veren naim'den gelmedir.
Sonra o gün (size verilen) nimetten sorulacaksınız" (102 Tekasür/8)buyurmuştur.
Yani nimetlere karşı şükredip etmediğiniz sorulacaktır.
Lezzet duymanın sebebi; uygun olanın hissedilmesi, acı duymanın sebebi de; aykırı olanın hissedilmesidir.
Lezzet ve elem, hissetme ve idrak etmenin kendisi değildir. Sadece ikisinin sonucu, ürünü, amaç ve gayesidir.
Aykırı bir etkenle bazan ağrısı kesilirse de, hastalık acı verir. Hastalığı gerektiren şey, en ufak bir kışkırtıcı ile harekete geçer. Onun için hastalıkta mutlaka acı veren sebebin olması gerekir. Acı da, aykırı olan etkenin varlığı ile yok olur.
Kalbin manevi lezzet ve elemi, vücudun maddi lezzet ve eleminden daha büyüktür. Vücudun hastalanması sebebiyle bedenlerde meydana gelen acı türünden acı orada da meydana gelebiliyorsa da, bu başka bir şeydir.
Onun için kalbin hastalanması ve şifası, vücudun hastalanması ve şifasından daha önemlidir. Bu hastalık, bazan şüpheler türünden olur.

"... Kalbinde (şehvetten arız) hastalık bulunan kimsede arzu uyanabilir..." (33 Ahzab/32) dediği gibi.

Haraiti'nin "Kitabu İ'tilali'l-Kulubi bi'l-Eh-vai" kitabında belirttiği gibi, münafıkların kalplerindeki hastalık bu türdendir, yani inancın ve iradelerin bozukluğu hastalığıdır.

Zulme uğrayan kişinin kalbinde hastalık vardır. O da başkasının kendisine zulmetmesinin yol açtığı elemdir. Hakkını ondan aldığı zaman kalbi rahatlar.

Yüce Allah'ın:

"Onlarla savaşın ki Allah sizin elinizle onları azaplandırsın, rezil etsin ve sizi üstün getirsin de müminlerin gönüllerini ferahlandırsın, kalplerindeki öfkeyi gidersin." (9 Tevbe/14) buyurduğu gibi.

Kalbin öfkelenmesi, duyduğu elem ve eziyeti gidermek içindir. Eziyet gider ve elem yok olursa, hakkını alır ve öfkesi diner.

İnsanın kulağı ile işitmemesi, gözü ile görmemesi ve dili ile konuşmaması onun için yararlarının kaçmasına ve zararların gelmesine yol açan bir hastalık olduğu gibi, kalbi ile işitmez, görmez ve hakkı batıldan, hayrı şerden, doğruyu yanlıştan ayıramaması da en büyük hastalıklarından olur.

Oburca çok yemek veya toprak gibi şeyleri yemesi nasıl zarar veriyorsa, gittikçe acısını artıran bu bozukluğu kayboluncaya kadar yese de yemese de, bu acısı devam eder.

Bir yüze, başkanlığa veya mala aşık olması gibi, yararı olmayan bir aşka müptela olduğu zaman, arzusuna ulaşmadığı sürece kişi acı ve ızdırap çeken bir hasta olur. Halbuki arzu ettiğini elde etmesi ona daha çok hastalık ve ızdırap getirir. Tıpkı hastanın muhtaç olduğu yemek ve içmekten nefret etmesi, böylece acısının sürmesi ve yemek içmekten kaçınmasının acı ve ızdırabının da devam etmesine ve nihayet ölmesine yol açması gibi.
Kişi, kendisine yarar sağlayacak ve zarardan koruyacak şeylerden nefret etmeyi bırakıncaya kadar ızdırap çekmeye devam eder. Allah kendisine şifa vermedikçe de ızdırabı daha sonra gittikçe artacaktır.
Allah'ın verdiği nimeti başkasının üzerinde görmeyi çekemeyerek kişinin başkasını kıskanması da, sağlıklı kişilerin yeme içmelerine buğzetmesi ve yediklerini görmeye bile dayanamaması gibidir. Haset ettiği kişiye hakkını vermekten nefret etmesi de, hastanın kendisine yarayan yemek ve içmekten nefret etmesi gibidir.
Kişide itidal ve sağlık sınırını aşan sevgi ve nefret, vücutta sağlık ve itidal sınırını aşan şehvet ve nefret gibidir.
Kalbin körelmesi ve gerçekleri duymayacak şekilde sağırlaşması, yarar ve zarar verecek şeyleri seçememesi, vücudun olayları görecek, dile getirecek, yararlı ve zararlıyı birbirinden seçemeyecek kadar gözünün körelmesi, dilsizleşmesi ve sağırlaşması gibidir.
Gözü görmeyen kişinin gözü açıldığı zaman rahatlama, afiyet ve sevinç duyması nasıl büyük bir olay ise, kalbin görmesi ve gerçekleri kavraması da o kadar büyüktür.
Kaldı ki kalbin gerçekleri görüp kavraması ile baş gözünün görmesi arasında ancak Allah'ın bildiği kadar büyük fark vardır.
Burada söylenenlerden maksat, iki hastalığı birbirine benzeterek açıklamaktır. Çünkü: dinlerin tıbbı, bedenlerin tıbbı ile paraleldir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://susmayanlar.com
 
Kalbin Sağlık ve Hastalık Belirtileri
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
www.susmayanlar.com :: İlk kategoriniz :: Yeter be diyenlerin reyonu...-
Buraya geçin: