www.susmayanlar.com
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

www.susmayanlar.com

Susmak istemeyenlerin Mekanına Hoş Geldiniz...
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Meğer ''rüşvet'' adet üzere yayılmış!

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
emine




Mesaj Sayısı : 11
Kayıt tarihi : 12/02/08

Meğer ''rüşvet'' adet üzere yayılmış! Empty
MesajKonu: Meğer ''rüşvet'' adet üzere yayılmış!   Meğer ''rüşvet'' adet üzere yayılmış! Icon_minitime18/2/2008, 11:06

Meğer ''rüşvet'' adet üzere yayılmış!

Fuzuli’nin ‘Şikayetname’sinde geçen “Selam verdim rüşvet değil deyü almadılar” sözü meğer doğruymuş!

Meğer, rüşvet masum bir hediyeleşme, hal hatır sorma faslının sonucunda ortaya çıkmış! ...

Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali ve Dr. Aylin Koç’un hazırladığı,
“Kültür Tarihimizde Çeyiz” (Picus Yayınları) adlı kitapta yer alıyor bu ilginç bilgi. İki akademisyen, hediyeleşme kültürünün toplumsal hayatımızdaki görünümlerini incelemeye karar vermişler ve ortaya bu sıra dışı eser çıkmış. Farklı uzmanların makalelerinden oluşan kitap, farklı kültürlerdeki hediyeleşme geleneklerine ışık tutuyor.

Osmanlı toplumunda hediyeleşmek için sebep çok: Bebek doğduğunda, düğün olduğunda, bayramlarda, özel günlerde, sevinçli bir haber alındığında, üzülen birisini görüldüğünde…

Hal böyle olunca, komşusuna, akrabasına, yolda geçerken selam verene bile hediye veren Osmanlı tebası devlet dairesine giderken, devlet büyüklerini ziyaret ederken de eli boş gitmezmiş. Bu öyle yaygınlaşmış ki, bir süre sonra âdetten olmuş.
Çalışanlar da bir süre sonra işini yapacakları vatandaştan bir şeyler bekler hale gelmiş. Ve tabii ki, hediyeleşme ile ‘rüşvet’ arasındaki o ince çizgi yavaş yavaş ortadan kalkmış.
Fuzuli’nin o ünlü dizesi de tam bu durumu özetliyor. Yine Şahin’in yazısından öğrendiğimize göre, Osmanlı son dönemlerinde, Tanzimat’tan sonra bu işi bir kurala bağlamış:
Devlet görevlilerine gelen hediyeler yasak olan/olmayan diye ikiye ayrılmış. Yasak olan hediyeler arasında; altın, gümüş ve bunlarla yapılan kıymetli eşya, şal, kumaş, kürk, köle, cariye, binek hayvanı, çadır, kuru yemişler, odun ve kömür bulunuyor.
Yasak olmayan hediyeler ise üzüm, kavun karpuz, çiçek, şekerleme ve tatlılar, yoğurt, tereyağı, süt, kuzu...

Hediyeleşmeyi sosyal hayatın bir parçası haline getiren Doğu toplumlarında özellikle Türklerde bu gelenek zamanla suistimal edilse de insanları birbirine yaklaştırıyor, ilişkileri sağlamlaştırıyor.
Kültür Tarihimizde Çeyiz adlı eseri, hediye, rüşvet, çeyiz gibi kavramların aslında nasıl da ince sınırlarla birbirinden ayrıldığını görmek için okuyun. Kim bilir, belki de bu ilginç kitabı birine hediye edersiniz!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
emine




Mesaj Sayısı : 11
Kayıt tarihi : 12/02/08

Meğer ''rüşvet'' adet üzere yayılmış! Empty
MesajKonu: Raftaki Kitap!!!   Meğer ''rüşvet'' adet üzere yayılmış! Icon_minitime18/2/2008, 11:08

Sen rafta tozlanan kitap; haline aşina kimse bulamadın.. Ve yıllanmış tozlar içinde beyazladın ihtiyarladın..

Sen nice devirler yüze göze sürülen ve rahmetten geldin diye ruhlara indirilen ve sonra ruhun dudaklarına ab-ı kevser gibi kadeh kadeh mana sunan ve kalblere inşirah verip onları canlandıran yegane beşaret dolu bir kitaptın..

Sendin o susuzluktan yanan gönüllere ab-ı hayat sunan.. Bu dünyada bütün dostlarından ayrı, cüda, gariplerin tek tesellisi..

Dost iline varmak isteyen sende bulur yolu, izi..

Yaralarına merhem arayan yine sende bulur ebed reçetesini..

Gönlü yanıp kavrulanların imdadına sen koştun ab-ı hayat ile..

Felsefe ile aklı yaralıların hekimi sen oldun.. Onların ruhlarında bir ameliyat-ı cerrahiyye yapıp yeniden hayata kavuşturdun..

Sensiz bir hayat düşünülemez.. Zira kürre-i arz seni çıkarsa başından divane olur. İnsanlar şaşkına döner, bir kasırga eser, bir tufan olur..

Her ruh senin ipinle asumanın kubbesine bağlı âvizeIer gibi..

Sensiz o bağından kopar da dağılır taru mar olur.

Kalblerdeki ışık sensin, akıldaki nur, dimağdaki tat hep sen..

Sen ileriye matuf her bakışımıza istikamet verensin.

Attığımız her adımı sırat-ı müstakim üzerine daim ve kaim edensin..

Sen raflarda tozlandın yıllar yılı gayri gel sineme gir, kalbime otur, ruhuma taht kur ve onu itminana kavuştur ey Yüce Kitap..

Bıktık bu sıkıntıdan, usandık ebedden uzak yaşamaktan… Fenadan dağidarız. Bizi bırakıp giden gurubdan; doğmadan batan güneşten, batmadan kaybolan seraptan bîzarız…

Gözümüz yaşlıdır sensiz.. Ruhumuz kan-revan sensiz,ıssız bir ülke gibi sensiz, susuz bir çöl gibi kurak ve çorak..

‘‘Hasta olsam, ilacım, çorbam sütüm, o kitab..
Suda mantarım, gökte paraşütüm o kitap..’’
N.F.K.

Dediği gibi şâirin sensin benim herşeyim ey sonsuzluğun ruhuma akan bestesi..

Mehmet ERDOĞAN
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Meğer ''rüşvet'' adet üzere yayılmış!
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
www.susmayanlar.com :: İlk kategoriniz :: Yeter be diyenlerin reyonu...-
Buraya geçin: